HomeSavunma Mekanızmaları

Savunma Mekanızmaları

Savunma mekanizmaları ilk olarak, ismine birçoğumuzun aşina olduğu Sigmund Freud tarafından belirlenmiştir.

Bilindiği üzere Freud kişiliğin id, ego ve süperego olarak bilinen üç unsurdan oluştuğunu savunmuştur: 

İd:temel ihtiyaçları, dürtüleri, arzuları barındırır ve haz ilkesi tarafından yönlendirilir.

Ego, kişiliğin gerçeklikle başa çıkmasını sağlar. İd’in taleplerini kontrol ederek gerçekçi yollarla tatmin etmeye çalışır.

Süperego ise hayatımız boyunca toplumdan ve özellikle ebeveynlerimizden öğrendiğimiz kuralları (ahlaki standartlar) barındırır.

Freud’un teorisine göre id ve süperego arasında çıkan çatışma kaygıya sebep olmaktadır. Ego, ortaya çıkan bu kaygıyı azaltmak için çeşitli stratejiler uygulamaktadır. Bu stratejilere savunma mekanızmaları(defense mechanisms) diyoruz.

Savunma mekanizmaları, insanların, onlara kötü hissettiren düşüncelerden, kişilerden veya olaylardan kaçınmak için geliştirdikleri davranışlardır. Bir başka deyişle, savunma mekanizmalarını bireylerin yaşamış oldukları bilişsel çelişkileri azaltan ve olayların algılanma biçimlerini değiştirerek iç ve dış ortamdaki ani değişiklikleri en aza indirmelerini sağlayan süreçler olarak da tanımlayabiliriz.

Savunma mekanizmaları, doğaları gereği kötü değildir. Bu mekanizmalar, insanların zorluklarla başa çıkmasında ve rahatsız edici duygulardan korunmasında önemli bir rol oynarlar. Ancak kullanım koşullarına ve sıklığına bağlı olarak olumsuz sonuçlara da sebep olabilirler. 

En çok kullanılan savunma mekanızmalarını şöyle sıralayabiliriz;

İnkar; İnkar veya yadsıma, en çok kullanılan savunma mekanizmalarından biridir. Herkes tarafından kabul edilen bariz bir gerçeğin kişi tarafından kabul edilemediği durumlar için kullanılır. Genellikle bu savunma mekanizmasını kullanan kişiler olumsuz olay ve düşüncelerin varlığını reddederek yokmuş gibi davranabilir. Bu üzücü veya stresli durumlarla baş etmektense onlar hakkında konuşmayı reddedebilir. 

Örneğin: Sınavdan düşük alan bir öğrencinin çalışmadığını kabul etmemesi inkar mekanizmasının devreye girdiğini gösterir.

Yansıtma; Yansıtma (projeksiyon), kişinin sahip olduğu kabul edilemez duygu ve düşünceleri başka birine atfetmesidir. Dışa doğru yer değiştirme olarak da bilinir. Birey yaşadığı duygu, düşünce ve tutumları kendisine değil bir başkasına ait olarak görür.

Örneğin; eşini aldatan birisinin, eşini aldatmayla suçlaması gibi.

Rasyonalizasyon: Rasyonalizasyon veya Aklileştirme, kişinin kabul edilmesi güç duygu veya düşüncelerin daha kabul edilebilir bir hale getirmek için durumun gerçek nedenlerinden kaçınarak açıklanmasıdır. Rasyonalizasyon yalnızca içsel kaygıyı azaltmakla kalmaz, aynı zamanda benlik kavramını da koruyabilir.

Örneğin, işyerinde terfi almayı düşünen bir kişi, bu durum gerçekleşmediğinde terfi için zaten büyük bir arzusu olmadığını söyleyebilir. 

Bastırma(repression); Bastırma, rahatsız edici veya acı verici olayların bilinçli farkındalığın dışına itilmesidir. Bastırma, inkar savunma mekanizmasından farklı olarak bu kişiler yaşadıkları üzücü olayın farkındadırlar, o olayı yaşadıklarını kabul ederler fakat yaşadıklarıyla yüzleşmek yerine, yaşananları unutabilmek ümidiyle o olay hakkında düşünmemeyi, konuşmamayı tercih ederler.

Örneğin uzun yıllar evli olduğu eşinden ayrılan bir bireyin evliliğiyle ve ayrılık süreciyle ilgili hiçbir şey düşünmeden sanki ömrü boyunca hiç evlenmemiş gibi ve eski eşini hiç tanımıyormuş gibi yaşamına devam etmesi.

Karşıt Tepki Oluşturma: Hissedilen duygular kaygıya sebep olduğunda, kişinin hissettiği duyguya tam tersi şekilde davranması ve ifade etmesi durumuna karşıt tepki oluşturma denir. 

Örneğin;Birine romantik duygular beslerken ondan nefret ettiğini söylemek; Aslında çok sinirlenilen bir duruma kahkahalar gülme. Ya da hiç çocuk istemeyen bir kadının, mükemmel bir anne olması karşıt tepki oluşturmaya örnektir.

Yapma-Bozma (undoing)

Suçluluk duygularına karşı ortaya çıkar. Genellikle yapma bozma savunma mekanizmasını ortaya çıkar. Böylece duygu ve düşüncelerin ortaya çıkardığı gerginlik hissinden kurtulma, bu düşüncelerin ortaya çıkaracağı olumsuz durumları engellemedir. Aklımıza gelen kötü bir şey sonrasında “Allah korusun” demek ya da tahtaya vurmak size yabancı gelmemiş olmalı.Burada bahsedilen savunma mekanizmaları kişinin kendisini korumaya yönelik ortaya koyduğu korunma yöntemleridir. Bu savunma mekanizmaları temelde herkeste vardır. Ancak yoğunluğunun artması ve kişinin yaşamında olumsuz durumlara neden olması sonucunda problemlerin ortaya çıkmasına neden olur.

Regresyon (Gerileme); Regresyon, kaygılı durumlarda veya kendini tehdit altında hisseden bir kişinin daha erken bir gelişim aşamasına döndüğü savunma mekanizmasıdır. Regresyon yetişkinlerde de görülse de genellikle küçük çocuklarda gözlemlenmektedir.

Örneğin,travmatik durumlar karşısında çocukların parmak emme gibi daha erken gelişim aşamalarındaki davranışları sergileyebilir, hatta tekrar yatağını ıslatmaya başlayabilir. Benzer şekilde yetişkinlerde de yüksek stres altında olunan dönemlerde daha çocuksu davranışlar görülebilir. Sorumluluklarına rağmen güne başlamayı veya yataktan çıkmayı reddederek daha güvenli bir alana yönelebilirler. 

  • 28/04/2023